Ebeveynler ve çocuklar arasındaki duygusal bağ, anne-çocuk ya da baba-çocuk ilişkisinin temelinde yer almaktadır. Çocukların koşulsuz kabulü, onların hareketleri ya da söylediklerini dinlemek görmek, duygu ve düşünceleriyle ilgili geri dönüşler sağlamak; çocuklara kişisel varlıklarının değerli olduğunu hissettirecektir.
Ebeveyn ve çocuk arasında böyle bir bağ kurulmadığında aynı zamanda çocukların manevi ihtiyaçları da gözden kaçırılmış olur. Bu ve bunun gibi durumlarda çocuklarda bulundukları yaşta ya da ileride psikolojik problemler ortaya çıkabilir.
Gelişim yaşam boyu yaşanılan bir süreçtir, başlangıç zamanı ya da bir sonraki aşamaya geçiş zamanının netliği belirli değildir. Bilinen en önemli konu, bütün aşamaların birbirine bağlı olduğu ve birbirlerini etkilemesidir. Çocuklukta meydana gelen bir problem; ergenlik, genç yetişkinlik veya erişkinlikte gündeme gelebilir.
Mevcut sorunun oluştuğu dönem çözüme kavuşturulması, ileride oluşabilecek problemler için de önleyici bir faktör olmaktadır.
Çocuklar problemlerini, yetişkinlerden daha farklı ifade ederler. Sorunlarını anlatma şekilleri genellikle davranışsaldır. Çocukların problemlerini tanılamak amaçlı gerçekleştirilen bir terapi olan oyun terapisi sayesinde; çocuklar oyuncaklar aracılığıyla problemlerini oyunlara aktarır, iç dünyalarını resimleriyle ya da oyunlarıyla ifade ederler ve oyun terapistiyle aralarında bir iletişim köprüsü oluşur.
Oyun terapisi çocukların iç dünyalarının aynasıdır
ÇALIŞMA ALANLARIMIZ
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
- Davranış bozuklukları
- Depresyon
- Kaygı bozuklukları
- Tik bozukluğu
- Karşı gelme bozukluğu
- Dil ve konuşma bozuklukları
- Yeme bozuklukları
- Aile ergen çatışmaları
- Zeka gerilikleri
- Teknoloji bağımlılığı
- Duygu durum bozuklukları
- Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk
- Uyku bozuklukları
- Ergenlerde okul başarısızlığı
- Özgüven problemleri
- Takıntılar
- Psikotik bozukluklar
- Tepkisel bağlanma bozukluğu
- Ergenlerde arkadaş problemleri